29 Nisan 2013 Pazartesi

Zamansız...


Sadece kanatlarım olsun istiyorum kollarım olmasada olur işlevsizliğini kazanmışken . 
ama kanatlarımın olması işlevselleştirebilirdi beni ki kuş misali uçabilmektir alternatif mutlu olma yolu . zaten başka nasıl yakalanır uçarak kaçan  bir umut ?
E mübarek umudum ! Madem uçacaktın neden gösterdin kendini , madem kaçacaktın neden karmakarışık hayatımın düzene girme sebebi oldun, ben karma karışıklığın karanlığında kalan dört duyumla mutlu mesut yaşıyorken, söyle bakalım gerek varmıydı alternatif mutlu olma yollarına ? Gerek varmıydı hayatıma alternatif bir yol oluşturmaya . Ey umut! İnsan kuş misali uçar ya, söyle elim ayağım bu kadar bağlı yaşarken ben nereye uçayım bir işaret et hangi yöne? 
Ya en başa alayım hayatımı bunca yılın emeği heder olsun yada ver bir çift kanat bana, bende uçarak kaçayım bir sefil korkak gibi , tıpkı senin gibi uzaklara, benden bile daha uzağa …..





                                                           Bahadır AYDIN

BATIL SAVAŞ





AKITAMADIM KALBİMİNDEN OLUK OLUK GÖZ YAŞLARIMI

YIKAMADIM KERPİÇTEN YAPILMIŞ

KALP SURLARIMI YILLARDIR

KAÇ GÜN GEÇEYİ YENDİ

KAÇ GECE GÜNLERİ

BEN HALA VURAMADIM KENDİMİ

KENDİ ELİMLE KALBİMDEN

BAK YİNE SABAH OLDU

BEN KENDİ KARANLIĞIMDA BOGUSURKEN

GÜN BİLE YENDİ GECEYİ

                      BAHADIR AYDIN

Yaşamayı Öğrenmek




Çocuktuk ağlamayı öğrettiklerinde...
Oyunlarda başlardı hayatlarımız
Ya bir iş adamı olurduk.
Yada sadece arabamız olurdu
Bizi bir odadan ötekine götüren.
Arada baba olurduk,
Babamıza binayen ağır,dediğim dedik olurduk.
Sonra oyunların oyun olduğunu anladık
Yinede oynadık sonra
Çünkü sahtede olsa hayatımızı kurardık.
Ve en başarılı akademik benlik testlerini,
Kendimize uygulardık.
Kararlar verirdik.
İlk önce adam
Sonra polis
Sonra tekrar adam olurduk!
İşte o zaman anlardık yıllar geçiyor
Ve hiçte oyun oynamıyor.
İşte o zaman anlardık bir eksiklik olduğunu
Hani, acı nedir? yılmak nedir? zedelenmek,yara almak nedir?
Öğreniriz ya işte tam o zaman anlardık
Bize hiç gülmeyi öğretmediklerini.

Ve sonra sahtede olsa gülmeyi öğrenirdik
Kişisel gelişim kitaplarından.
Adam olduğumuza inandığımız gibi
Gülmeyi başardığımıza inanırdık.

Sonra hep gülüp eğlenirdik
Dalga geçerdik hayatla.
Belki arabamızda olurdu
Bizi bir şehirden,ötekine götüren...
Belkide baba olurduk,
Çocuklarımız olur,aile kurardık,
Babamıza binayen ağır,dediğim dedik olurduk..
Ama sonra yine anlardık bu döngü içinde hiç olduğumuzu
Ve anlardık akademik benlik testleriyle
Adam olunamayacağını
İşte o an anlardık ağlamanın gülmekten daha gerçek olduğunu!
Aslında hayatın ağlamaktan ibaret olduğunu!

BAHADIR AYDIN